Postacılara yazılan ilkokul şarkıları boşa değilmiş. Ben bugün bunu öğrendim. Zira e-posta, faks, SMS, IM, Zopik gibi binbir çeşit yolla iletişim kurduğumuz bu "modern" zamanlarda dahi beklemediğiniz bir zamanda kapınızı çalan bir postacı güne güzel bir başlangıç yapmanızı sağlayabiliyor. (Arka plana bir Louis Armstrong - What A Wonderful World lütfen)
Sabah geç uyandım. Eski yazdıklarımı okuyanlar hatırlayacaktır Mp3 player'ımın Linux'tan mı yoksa benim USB yuvalarımdan mı kaynaklandığını tam olarak bilemediğim bir sorunu vardı. Bu sorun Muzio'nun 1.90K firmware'i ile tamamen çözülmüş sayılmasa da oldukça azalmıştı. Fakat ben kaşındım ve ne yaptım? Daha yeni, daha güncel, uçan, kaçan 2.00K firmware'ini (buna bir türkçe karşılık bulmalı) yükledim. Ve ne yaptıysam khubd'yi "defunct" hale geçmekten kurtaramadım. Her seferinde reboot atmaktan GDM'in reboot düğmesi yalama oldu desem yeridir. Sonunda 8 tane USB yuvasından birinde çalışmaya karar verdi. Ben de bun üzerine elimdeki Önder Focan - Reminisce (Orjinal - RIAA'ya duyurulur) CD'sini Ogg Vorbis'e çevirmeye karar verdim. Fakat ne yaptıysam grip'in data track'ten hemen önceki son şarkıyı cd'den okumasını sağlayamadım. İşin tuhafı cdda2wav komut satırında aynı işi rahatlıkla yapıyordu... Biraz grip ile kavga ettikten sonra vazgeçtim ve başka şarkılar yüklemeye karar verdim... Bu arada da oldukça gerilmiştim... Tam kılık kıyafet değişme haline girmişken kapı çaldı. Bana irice bir paket gelmişti. Aceleyle tekrar pijamalarımı giyip kapıya çıktım. Postacı elinde irice bir paketle gelmişti. Paketin üzerinde FSF logosunu görünce heyecanlanmadım desem yalan olur. Postacı gidince aceleyle açtım ve paketin içinden Lawrence Lessig'in Free Culture adlı kitabının ciltli falan oldukça fiyakalı bir baskısı çıktı. Bütün bunların üzerine nasıl bir yatıştırıcı gibi geldi anlatamam. Uzun zamandır güne bu kadar keyifli başlamamıştım...
Not: Bu arada RMS'te bloglamaya başlamış
Not2: Bu RMS kesinlikle sert mizaçlı bir insan, ama sanki onunki biraz "Dost acı söyler" sertliği...
Not3: Yine çok saçmaladım...
Not4: Saçmalanmaz, taranır...