Ondan sonra bana GNU/Linux'u neden bu kadar sevdiğimi soruyorlar. Söylermisiniz bana 2 sene içinde 3 defa komple donanım değiştirip, diskten diske sadece cp ile aktarılıp sonra da sadece fstab ve lilo.conf'u değiştirince hiçbirşey yokmuş gibi çalışmaya devam eden bir sistemi nasıl sevmeyeyim?
Debian GNU/Linux'um hayatına 533mhz bir celeron üzerinde Woody yeni çıktığı sıralarda başladı. Ondan sonra kendisini önce 30gb Quantum'dan 80gb Western Digital'a sonra da Celeron 533'ten AMD 2500+'e taşıdım bu arada Woody'den Sarge'a geçtim. Dün akşam da uzun zamandır planladığım kardeşimle disklerimi ayırma eylemini gerçekleştirdim. Zaten Onun Windows XP'si fiziksel olarak Quantum'da, benim Debian'ım da Western Digital'da duruyordu. Sonunda bir monitör daha alınca emektar Cel533'ü Firewall'luktan azlettim ve kendi masaüstü sistemim haline getirdim, sakat 200mmx'imi yeniden firewall olamak üzere eski yerine koydum. Böylece Debian'ım bir kere daha bu seferde AMD'den Celeron'a geçiş yaptı. fstab'ı değiştir, lilo'yu ayarla ve sistem çalışmaya devam ediyordu...
Şimdi ben bu sistemi sevmeyeyim de neyi seveyim?
Not: Celeron'dan AMD'ye geçerken XP'yi formatlamam gerekmişti.
Not2: Yeni sistemime hala bir isim bulamadım. HAL, HAL9000, DeepThought ve colossus arasında kararsızım. Yoksa isimleri X-Men'den mi versem? Sanki daha kolay olur gibi.