Tonguç Yumruk'un Weblog'u
Anlık olaylar, fikirler, gudik ismail vs...

Thu, 28 Apr 2005

Bunu yeni keşfettim. Adı zsh. Yani z-shell. Bana geleceğin shell'i olacakmış gibi gözüktü. Şimdilik yeni incelemeye başladım fakat iki özelliği şimdiden dikkatimi çekti. İlk önemli özelliği diğer kabukların alışılageldik çıktı yönlendirme sistemini bir adım öteye taşıyor olması. Bu ne demek? yani şöyle bir komut yazabiliyorsunuz:

tonguc@deepthought:~% ls -aR > index.txt | less

Bu sayede komutun çıktısını bir yandan dosyaya gönderirken diğer yandan less ile anında bakmak mümkün olabiliyor.

zsh'ın diğer bir ilginç bulduğum özelliği ise kendi içinde bir ftp istemcisi olması. Henüz bu özelliği fazla incelemedim fakat eğer ki tahmin ettiğim gibi şuna benzer yönlendirmeler yapmamı sağlıyorsa bu zsh'ı seveceğim demektir:

tonguc@deepthought:~% ls -aR > ftp://user:pw@host/dosya.list

Hmmm... Burnuma ağ üzerinden iso çıkartma kokuları geliyor...

Not: Blog'umu biraz değiştirdim, o artık XHTML 1.0/Transitional uyumlu. Yani en azından ben bozana kadar...

[00:38] | [/linux] | # | G! |

Wed, 20 Apr 2005

Bilen bilir, vakti zamanında Amerika'da senatörün biri bilgisayar kullanımını ehliyete bağlayan bir yasa teklifi getirir. Apple'ın kurucularından Steve Wozniak ve daha birçok insan buna karşı eylemler yaparlar, yasa teklifi geri çekilir (ya da kabul edilmez, her neyse).

Açıkçası bazen woz ve kankalarının o kadar da iyi bir iş yapmadığını düşünüyorum. Sizi bilmem ama ben bazen "Fw: Fw: Fw: Chok komick!!!!" konulu, pps veya word eklentili veya gereksiz yere HTML biçimli yollanmış e-posta'lardan, bilgisayarımı kasmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyen abik gubik flash'lı sitelerden, web sitelerinde bilgiden çok görünüme önem veren zihniyetten, abik gubik web tabanlı e-posta sistemleri ve standart nedir bilmeyen e-posta istemcileri/kullanıcıları yüzünden kendi dilimde doğru düzgün yazamamaktan delirecek gibi oluyorum! İnsanlar amaca uygun araç kullanmak nedir bilmeden, kullandıkları araçların dahi aslında ne amaca hizmet ettiği konusunda en ufak bir bilgiye dahi sahip olmadan teknoloji kullanıyorlar. Onlara kalsa "basıyorum kalın yazıyor" ama bilmiyorlar ki onu kalın yazmak için o e-posta'nın boyutunu 10 katına çıkarıyorlar.

Bazen gerçekten teknoloji kullanımının ehliyete bağlı olması gerektiğini düşünüyorum. Evet bir insan e-posta yollamak için HTML 4 standardını ezbere bilmek zorunda değil, ama o mesajı yolladığı zaman göndereceği mesajın HTML biçiminde olacağını, bununda mesajın boyunun büyümesi anlamına geldiğin ve her zaman herkes tarafından açılamayacağını anlaması gerekiyor. Anlayamıyor mu? O zaman e-posta kullanmasın. Ne bileyim, telefon etsin, normal posta kullansın... Herşey gibi teknolojinin de bir adabı var ve bu adabı bilmeyenlerin teknolojiyi kullanması yer yer gerçekten ciddi sorunlara yol açabiliyor. Unutmayalım ki virüslerin vs... en sık yayılma yollarından biri kullanıcıların dikkatsizliğinden faydalanmaktır. Aslında biraz iddialı konuşmak gerekirse: Eğer "Bu dosyayı 10 kişiye gönderirsen şans hep seninle olacak, göndermezsen kötü şans yakanı bırakmayacak" şeklinde bir mesaj gösteren bir virüs yazarsanız yayılma hızı rekorlar kitabına girebilir diye tahmin ediyorum.

Bilip bilmeden teknolooji kullanmanın bir diğer kötü sonucu ise hepimizin bildiği gibi insanların birkaç aracı kullanmayı öğrenince kendilerini konunun uzmanı zannetmeleri meselesidir. Bugün Frontpage/Dreamweaver ile sayfa hazırlayan kişi webmaster olup HTML'in anlamını dahi bilmemektedir. Veya Delphi/VS.Net/KDevelop ile bir program yazıp "uzman programcı" kesilenler de aynı yolun yolcusudur. Bunu "bu araçlar kötüdür, kullananlar yeteneksizdir" anlamında söylemiyorum tabiiki, eğer bir insan gerçekten "programcı" ise KDevelop/Delphi veya VS.Net kullanmasının bir sakıncası yoktur, çünkü bunlar sadece birer araçtır programcı olmayan birini programcı yapamayacakları gibi, iyi bir programcıyı da kötü bir programcı yapmazlar.

Neyse, daha fazla uzatmadan lafı toparlayayım. Kısacası:

Not: Sonunda velespit'imin bir kahramanlık göstermesi üzerine kendisine bir isim verdim. Verdiğim isim İdol olarak belirlediğim iki karakterin (Tonguç Yumruk ve Bekir Erbezmiş [nam-ı diğer Bezgin bekir]) iki ortak özelliğinden biri oldu. İlk ortak özellikleri kedileri fakat bir velespite kedi diyemezdim. Bu nedenle adı ikisinin diğer ortak noktası olan arabalarından seçtim. Velespitimin adı: Döşova

[19:17] | [/misc] | # | G! |

Sat, 16 Apr 2005

Uzuuun bir aradan sonra yeniden velespite başladım. Şimdilik bünyeyi pek zorlamadan antrenman yapıyorum. Yakında eski performansıma kavuşurum herhalde. Uzun zamandır binmeyince velespite binmenin nasıl bir zevk olduğunu bile unutmuşum doğrusu. Düldülü sıkı bir bakımdan geçirdikten sonra şimdi gıcır gıcır parlar bir halde. Herkes velespite binsin, bindirsin.

Not: Yeniden bu işe başlamama vesile olan herkese, özellikle de velespit hakkında yazdıklarıyla beni yeniden gaza getiren ALpay Erdem'e sonsuz teşekkürler...

[11:17] | [/misc] | # | G! |

Tue, 12 Apr 2005

Uzun zamandır Ubuntu'yu yakından takip ediyorum. Geçenlerde Hoary Hedgehog'un (5.04) çıkmasıyla bir kere daha deneyeyim dedim. Apar topar LiveCD'sini indirip CD'ye yazdım. Ardından kendi makinamı server olarak kullandığımdan reboot edemeyeceğim için biraderimin bilgisayarına CD'yi takıp denedim. İlk başta beni en çok şaşırtan şey Atheros chipsetli Wireless'ı tanıması oldu. Her ne kadar ilk ayarlaması biraz sorunlu olsa da (ki sorunların madwifi kaynaklı olduğunu sanıyorum) wireless bağlantısı mükemmel çalıştı.

Ubuntu'da beni en çok etkileyen şeylerden biri de LiveCD'nin (şu çalışan CD lafına alışsam iyi olacak) ilk konfigürasyonu için bir debian-installer modülü kullanması oldu. Biraz daha fazla kullanıcı etkileşimi gerektiriyor fakat bence kullanıcılara komut satırında kriptik yazılar yazmalarını söylemekten daha mantıklı bir çözüm. Dahaası Ubuntu'daki uygulamaların çoğu Debian'a da aktarıldığından yakında Debian sisteminizi alıp LiveCD haline getirmenin şu ankinden bile daha sıradan bir iş haline geleceğini tahmin ediyorum.

Şimdi 15 tane i386, 5 tane de AMD64 CD'si sipariş ettim kendilerinden. Elime geçince tanıdığım herkese dağıtacağım. Ancak sistemime en ince noktasına kadar hakimiyeti seven biri olarak Ubuntu'ya temelli geçip geçmeyeceğim biraz şüpheli doğrusu...

[01:03] | [/linux] | # | G! |

Mon, 04 Apr 2005

Aşağı yukarı son bir yıldır her geçen gün yavaş yavaş biraz daha emacs dünyasına kayıyorum. Aslında hepsinin başlangıcını hatırlıyorum. Birgün Python kodu yazarken Vim'in neden yazdığım kodun girintisini otomatik olarak ayarlamadığını düşünmemle başlamıştı herşey. Evet eğer bir satır girintiliyse Vim bir sonraki satırı da girintili başlatıyordu, fakat ben "if hedehodo:" yazdığımda bir alt satırı biraz daha girintili yazmasını istiyordum. Vim için bunun çözümünü ararken emacs için doğrudan Python geliştiricileri tarafından yazılmış olan bir python-mode bulunduğunu öğrendim. Bunun üzerine emacs'ı araştırmaya başladım. Araştırdıkça içinde daha rahat etmeye, daha çok benimsemeye başladığımı hissettim. Evet başta C-x b RET gibi şeyler karışık geliyordu, fakat alışınca aslında ESC : hedehodo'den daha hızlı olduğunu gördüm. Neyse, amacım uzun bir emacs övgüsü yazmak veya editör savaşı yapmak değil. Belki başka bir gün ama bugün değil.

Asıl bahsetmek istediğim konu ise GNUS. Aşağı yukarı bilgisayar kullanmaya bşaladığım 1998 yılından beri yerel haber gruplarını (önceleri pcworld, sonra pcmagazine, son olarak ta anet) takip ederdim. Ancak özellikle 2003'ten başlayarak hem GUI'den konsola geçişim sırasında konsol tabanlı güzel bir news reader bulamadığım için (hayır slrn veya tin'i sevmiyorum) hem de özellikle son zamanlarında Anet gruplarının kalitesi çok düştüğünden News alemini terketmiştim. Son zamanlarda bir USENET erişimi fırsatı bulmamla içimdeki news ruhu yeniden alevlenir gibi oldu. Fakat o küçücük Anet sunucusunda bile başımı ağrıtan slrn USENET gibi koskoca bir yükün altından nasıl kalkabilirdi ki? Bunun üzerine son zamanlarda geliştirdiğim emacs alışkalığımı da gözönünde bulundurarak GNUS'u denemeye karar verdim. GNUS için tek birşey söyleyebilirim. Hayatımda gördüğüm en özellikli, en gelişmiş news reader! Hemen comp.lang.python ve comp.lang.lisp gruplarına daldım. Ve evet! işte istediğim buydu, başlıklar, mesajlar arasında delicesine dolaşıyor, çılgınlar gibi birf başlıktan diğerine atlayabiliyordum. Üstelik bunları yaparken klavyeden elimi çekmeme bile gerek olmuyordu. Sonunda aradığım news reader'ı bulmuştum.

Birlikte geçen yaklaşık bir yıldan sonra hala emacs2a istediğim oranda hakim değilim, fakat şimdiden vim'e olan hakimiyetimin ötesine geçtiğimi hissediyorum. Sanıyorum yapmam gereken şey en kısa zamanda bir emacs manual'ı edinip okumaya başlamak. Gördükçe anlıyorumki emacs asla sadece bir metin editörü değil. Emacs bir programlama platformu ve aynı GUI dünyasında kullanılan masaüstü ortamlarına benzer bir "yaşam ortamı". Emacs ortamı bilgisayarınızı kullanırken ihtiyacınız olabilecek birçok komponenti içeren bir ortam. Bence klasik anlamda bir masaüstü ortamından çolk daha öte bir nokta çünkü bir masaüstünde ihtiyaç duyacağınız birçok uygulamayı aynı anda kullanabilmenizi sağlayan bir çerçeve yapı sunuyor. Bu sayede aynı anda mp3 çalıcınızı kontrol ed,p kod yazıp debugging yapıp ajandanızı gözden geçirebiliyor, hatta e-posta ve USENET mesajlarınızı okuyabiliyorsunuz. Dahası bütün bunlar hiçbir şekilde birbirine karışmadan kardeş kardeş çalışıyor ve bir masaüstü ortamında bütün bunları aynı anda yapmanız halinde yaşayacağınız karmaşadan siziuzak tutuyorlar.

Son olarak şunu da hatırlatmak istiyorum. Vim düşmanı değilim, bu satırları vim ile yazıyorum. Bir sunucu kurduğumda emacs değil vim yüklüyor, bütün hızlı not alma, config dosyası düzenleme gibi işlerimi vim ile hallediyorum. Sonuçta iş amaç için doğru aracı kullanmak noktasında sonuçlanıyor.

[14:45] | [/linux] | # | G! |
Elektrikli Posta
Uptime
1 yıl, 26 gün, 4 saat, 31 dakika
Çocuklara Bilgisayar
Kategoriler
/ (201)
  dev/ (13)
  kod/ (28)
  life/ (2)
  linux/ (38)
    freedays/ (2)
    senlik/ (0)
      2006/ (15)
  misc/ (58)
  mobil/ (3)
  musiki/ (18)
  net/ (10)
  tech/ (9)
  web/ (5)
Zaman Makinesi
< April 2005 >
SuMoTuWeThFrSa
      1 2
3 4 5 6 7 8 9
10111213141516
17181920212223
24252627282930
Kapı Komşuları
Güzel Siteler
Ivır zıvır
XML Feed

FSF Associate Member: 2040

Powered by PyBlosxom

Valid XHTML 1.0!