Bilen bilir, şehir planlama uzmanı değilim. Hani birkaç mimar arkadaşımı saymazsak inşaatla, düzenlemyle parkla pek işim olduğunu da söyleyemem. Öte yandan uzmanı olmadığım konularda ahkam kesmeye bayıldığımı da beni tanıyan herkes bilir herhalde. İşte bir yeni ahkamla daha karşınızdayız.

Bugünkü ukalalığımızın konusu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin üstün şehircilik anlayışı. Köşe yazarı misali bir giriş yapmak gerekirse, bugün her zamanki gibi ofisten çıkmış evime gidiyordum. E-5 bağlantısı neredeyse Kasımpaşa'ya kadar tıkalı olduğu için Çağlayan bağlantısında inip yola Metrobüs ile devam etmeye karar verdim. Zincirlikuyu durağında indikten sonra eve doğru yürümeye başladım fakat neredeyse başladığımla kaldım diyebilirim çünkü merdivenlerden çıkar çıkmaz normalde karşıdan karşıya geçtiğim yoldan karşıya geçeyim derken önmüdeki bariyerleri farkettim.

Şaşırıp etrafıma baktığım zaman farkettim ki, sevgili belediyemiz üstün şehircilik yeteneğini burada da konuşturmuş. Her zaman karşıdan karşıya geçtiğim yolun etrafı bariyerlerle çevrilmiş ki zavallı arabalar biz vahşi yayaları ezmek zorunda kalıp trafiğin akışına engel olmasın. Tabii ki 21. yüzyılda araba kullanmayan biz vahşiler de unutulmamışız. Arabalar tarafından ezilmeden karşıya geçebilmemiz için sevgili belediyemiz bir alt geçit yapmış. Tabii şimdi bu alt geçitten geçmek için önce 20-30 (tam saymadım, tahmin ediyorum) basamak inip sonra geri bir o kadar basamağı çıkmamız gerekiyor ama olsun, sonuçta 2 metre genişliğinde bir yoldan karşıdan karşıya geçmek için yerin dibine inip sonra geri tırmanmaktan daha iyi bir spor olabilir mi?

Yaklaşık bir dakika boyunca durup bunları düşündüm, sonra Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde gerçekleştirebileceğim yegane sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştirerek bariyerlerin üzerinden atladım ve karşıya geçtim. Tam maceranın bittiğini düşünüyordum ki, yaklaşık 1.5 yıldır inşaat halinde olan ikinci karşıdan karşıya geçiş noktasında yine aynı alt geçit ile karşılaştım. Neyse ki bu alt geçidin sadece g,riş tarafı açıktı, çıkışı ise kapalıydı (tabii bunu çıkışa gelmeden anlamanız mümkün değil ama olsun), sanıyorum bu alt geçit yerine yoldan karşıdan karşıya geçmemi haklı gösterecektir.

Tabii bu arada belediyemizin hakkını yememek lazım. Gerçekten düşünceli insanlar olmalarından mütevellit, sağolsunlar engelli vatandaşlarımızı da düşünerek her altgeçidin yanına bir de asansör koymuşlar. Tabii bu asansör gerçekten sadece engelli vatandaşlar tarafından mı kullanılır, yoksa sabah mahmuru/akşam yorgunu Metrobüs yolcuları da günün yorgunluğu ile merdiven tırmanmamak için bu asansörlerden faydalanırlar mı, asansörlerin kapasitesi bölgenin yükünü taşır mı, bir engelli (veya engelsiz de farketmez aslında) o alt geçitlerde av bekleyen gaspçılara av olursa asansör onun yardımına koşar mı bunları zaman içinde göreceğiz. Şimdilik bildiğimiz tek şey belediyemizin bizim sağlığımızı düşündüğü ve kalp/damar hastalıklarına karşı önlem olarak bu parkur sayesinde hayatımıza bir nebze de olsa hareket katmak istediği gerçeği.

Ne dediniz? Yaya önceliği mi? Yok yanlış gelmişsiniz, onu Taksim'de yapıyorlar şimdi, inşaattan sonra Taksim meydanında yayaların yürümesinin mümkün olacağı yönünde söylentiler dolaşıyor. Nasıl? Siz zaten yürüyor muydunuz? Yok bu öyle değil, böyle ne kuşa benziyor ne böceğe...

Aman kapanışı da unutmayalım: Padişahım çok yaşa!