Bir önceki girdide APN listesi sorunumu çözdüğümden bahsemiştim. Yanılmışım. Telefon bir süre garip hareketlerle çalıştı. Kapatıp açtıktan sonra ise, APN listesinin yeniden boş olduğuna şahit oldum. Bir sonraki adım ise denemediğim son şeyi deneyip yıllardır kullandığım SIM kartımı değiştirmekti. Macera da burada başladı zaten...
Ofisten çıktıktan sonra bir Turkcell İletişim Merkezi'ne gittim. Yeni bir SIM kart istediğimi söyledim, telefonda NFC olmamasına rağmen elim değmişken 256K'lık, NFC destekli bir kart alayım dedim. Merkezdeki çalışan bana 10 - 15 dakika boyunca tarife paketleri ve cep telefonu satmaya çalıştıktan sonra sadede geldi ve SIM kartımı değiştiremeyeceğini söyledi. Bunun için gösterdiği gerekçe ise hattın üzerime kayıtlı olmaması. Hattı aldığım zaman yaşım daha 19 civarı birşey olduğundan hat babamın adına kayıtlıydı. Görünüşe göre Turkcell, telefonla işlem yaptığınız sürece kim olduğunuzu sadece bir iki soruyla doğrulamayı yeterli görürken SIM kart değişimi gibi basit bir işlemde özel sektör bürokrasisini tam güç devreye alıyordu. Tabii Turkcell çalışanına anlatamadığım şey hat sahibinin yüzlerce kilometre uzakta olduğu ve oradan kalkıp benim yanıma gelmesinin ne kolay ne de hızlı olmayacağı gerçeğiydi.
İlk TİM'in beni reddetmesi üzerine bir fikir geliştirdim. Fikir özünde şu gerçeğe dayanıyordu: 21. Yüzyılda Turkcell neden hala ıslak imza ve fiziksel olarak orada bulunma şartı koşuyordu? Aslında yapmak istedikleri şey anlaşılabilirdi. Değişiklik talebinin gerçekten hat sahibinden geldiğinden emin olmak istiyorlardı. Peki ıslak imzanın şart olduğu bu ortamda bunu nasıl başaracaklardı? Cevap bankaların yüzyıllardır yaptığı şeyde yatıyordu. Çok basitçe, eğer siz yüzlerce kilometre uzaktaki bir bankadaki hesapta bulunan paranın bir kısmını almak isterseniz yapmanız gereken tek şey yüzlerce kilometre mesafedeki kişinin gidip yakınındaki banka şubesine bir talimat vermesidir. Ardından şube bu talimatı alır, sizin bulunduğunuz yerdeki şube de size ödemeyi yapar. Oldukça basit bir düzenek.
Bu fikri Turkcell için de uygulayabileceğimizi düşündüm. Baban hemen yakınındaki TİM'e gidecek ve SIM kart değişkliği isteğini bildirecek, benim gittiği TİM ise bana SIM kartı verecekti. Ne yazık ki, ilkinden sora konuştuğum iki TİM de bu fikre pek sıcak yaklaşmadılar. Bunun üzerine son çare olarak Turkcell Müşteri Hizmetleri'ni aradım. Onları da ikna etme çalıştıysam da başarılı olamadım. En sonunda sorun babamın TİM'e gidip yeni bir SIM kart alıp bunu bana kargo ile yollaması ile sonuçlandı. Tabii SIM kartın alınmasından elime geçmesine kadar geçen 18 saatlik sürede SIM kartımın bloklandığını ve telefonumu kullanamadığımı belirtmeme gerek yok herhalde. Bir iletişim bağımlısı değilim, 18 saat telefonum kapalı olduğu zaman başım dönmüyor ama bir operatörün gereksiz bürokrasisi yüzünden bunu yaşıyor olmak kesinlikle gereksiz bir tatsızlık hissi yaratıyor.
SIM kartım bugün öğlen saatlerinde elime ulaştı. Takıp PIN korumasını kaldırdıktan ve telefonu yeniden başlattıktan sonra APN listesi yeniden düzelmişti. İnsanın data hattının çalışması güzel birşey.